

1. Pusula nedir ve nasıl çalışır? Arne ve Jannis bugün babalarıyla birlikte geziye çıkmak istiyorlar. Yanlarına yiyecek ve içeceğin yanısıra sağlam ayakkabıları da almışlardır. O-Ton oğul: „Baba, bu nedir?“ O-Ton baba: „Bu bir pusuladır. Ona ihtiyacımız var, etrafı bilmediğimiz yerlerde kuzeyin ve diğer yönlerin ne tarafda olduğunu anlayabiliriz. O halde bu haritayı da gereken şekilde okuyup uygulayabiliriz. Bak, burada bir pusula işareti de var.” Pusulanın ne olduğunu soruyorsun. Sana izah edeyim: „Pusula, alanda doğrulabilmek için yönleri belirleyebildiğin bir cihazdır.“ Fakat pusula nasıl çalışır? Cevap şöyledir: Manyetik kuvvet ile. Mıknatısı maden talaşlarının ortasına koyunca talaşların mıknatıs tarafından çekildiğini görürsün. Daha dikkatlice bakarsan maden talaşlarının mıknatısta belli yönlere göre dizildiğini farkedersin. Böylece manyetik kuvvetin alan hatlarının seyrini izleyebilirsin. Nal mıknatısının aynı yerküresi gibi bir kuzey ve bir güney kutbu vardır. Maden talaşlarının yönlerine göre alan hatlarının bu kutuplardaki seyrini görebilirsin. Aynı maden talaşlar gibi pusulanın göstergeleri de mıknatıs tarafından çekilirler. Mıknatısı pusulanın etrafında çevirirsen göstergenin mıknatısı takip ettiğini farkedersin. Demek pusulanın hareket edebilen göstergesi, bir ucu kırmızı olan manyetik bir malzemeden oluşur. Bu göstergeye pusula ibresi de denir. O sürekli kuzeyi gösterir. Yerküremiz de bir kuzey ve bir güney kutubu olan devasa bir mıknatısdır. Hem mıknatıslarda da olduğu gibi, yerküresinde de alan hatları kutuptan kutuba doğru seyrederler. Aynı ufak mıknatısta da gördüğümüz gibi, kırmızı manyetik pusula ibresi de dünyamızın kuzey kutbunun devasa manyetik alanı tarafından çekilir. Bu halde sürekli kuzeyi gösterir – dünyanın neresinde olursan ol. Bu nedenle pusulanın sayesinde derhal kuzeyin ne tarafta olduğunu bilirsin. Sana kuzey-güney yönünü bildiren, hareket edebilen pusula ibresinin yanısıra pusulanın diğer parçaları da vardır. Dışında dört yönleri gösteren, çevirilebilen bir ölçek halkası bulunur. Ölçek halkasını ibrenin N harfini, yani kuzeyi, gösterecek şekilde ayarlarsan diğer yönlerin ne tarafta olduğu da anlaşılır. Saat yönüne göre uygulanır: doğu, güney, batı. Bunu Almanca’da bir hafıza desteğiyle aklında tutabilirsin: Nie ohne Seife waschen (N-O-S-W). Yönleri daha esaslıca belirleyebilmek için yan yönler de vardır. Onlar ana yönlerin aralarında konumlanırlar: Kuzeyin ve doğunun arasında kuzeydoğu bulunur. Güneyin ve doğunun arasında güneydoğu bulunur. Güneyin ve batının arasında güneybatı bulunur. Kuzeyin ve batının arasında kuzeybatı bulunur. Yönlerin tamamına rüzgar gülü de denir. Hareket edince yönünü belirlemek için pusula kuzeye ayarlanır. Pusula bu arada sürekli yatay şekilde tutulmalıdır. Rüzgar gülünü gösteren ayar halkası o kadar çevirilir ki, N harfi ve yürüyüş yönünü gösteren ufak üçgen birbirine uyarlar. Şimdi pusulayı ibrenin renkli ucunun N’yi gösterecek şekilde çevirirsin. Evinde pusulan yoksa bile, doğu, güney, batı ve kuzeyin ne tarafta olduğunu çıkarabilirsin. Bunu sana güneş anlatır. Hem de bu ufak şiirle aklında tutabilirsin: Güneş doğuda doğar, güneyde yükselir, batı da batar, kuzeyde hiç görülmez. Yani sabah vaktinde güneşin nerede doğduğuna bak. Orasının doğu yönü olduğunu anlarsın ve etrafında yönlenebilirsin. 2. Haritalar nasıl meydana gelir? Arne, Jannis ve babaları, pusulanın yanısıra tanımadıkları arazide yollarını bulabilmek için bir de harita kullanmaktalardır. O-Ton baba: „Burada kilise görüyormusun?“ O-Ton oğul: „Evet. Burada!“ O-Ton baba „Orada bir kilise var. Aa, bakın! Burası otopark olsa gerek. Yoksa bu mu acaba …“ Fakat böyle bir harita nasıl meydana gelir? Bir tepenin üzerinde durursanız, araziyi güzelce izleyebilirsiniz. Fakat bu noktada arazinin haritasını çizmek kolay değildir. Bazı şeyleri farkedemezsiniz, hem beldelerin arasındaki mesafeleri tahmin etmek de zordur. Bu halde aynı araziye diğer bir açıdan bakalım. Jannis, Arne ve babalarının bulunduğu tepenin bu fotoğrafı bir uçaktan çekilmiştir. Burada tarlaları, ormanları, gölü ve dağları bir kuşun bakış açısından görebilirsin: Buna kuşbakışı da denir. Arazinin yukarıdan fotoğrafını çekmek için yeryüzünden daha da fazla uzaklaşılırsa toplu bakış giderek genişler. Uydularla çekilen bu tür fotoğraflar basitleştirilebilir ve bir haritaya dönüştürülebilir. Fakat ölçü teknisyenlerinin harita çizicisilerine yardımcı olduklarını da bilmelisin. Onlar mekanların ve diğer şeylerin birbirlerinin aralarındaki mesafeleri tam olarak denetlemelidir. O halde haritada gördüğün bütün bilgilerin doğruluğunu sağlarlar. O-Ton ölçü teknisyeni: „Arazi belirleme: Mesafe cihazdan 22 m …“ Avusturya okulları için harita üreten bu şirkette Avusturya şehri Graz’ın ve civarının bir haritasının nasıl meydana geldiğini izleyelim. Haritalar eskiden elle çizilirken bugün harita üretiminde bilgisayar programları yardımcı olur. Uyduların ve ölçü teknisyenlerinin daha önce tespit ettikleri bilgiler burada uygun şekilde işlenirler. Yapılacak haritanın amacına ve türüne göre mekanlar, yollar, ormanlar ve sular öyle şekillendirilir ki inceleyen kişi haritayı en iyi şekilde okuyabilsin ve anlasın. Daha kolay yorumlanması amacıyla haritaların çiziminde belli renkler kullanılmaktadır. Örneğin yollar genelde sarı, kırmızı veya beyaz olarak şekillendirilir. Su, mavi olarak şekillendirilir. İkamet edilen alanlar, örneğin Graz’ın şehir arazisi, kırmızı olarak, ormanlar, parklar ve tarlalar ise yeşil olarak şekillendirilir. Dağlar kahverengi tonlarla gösterilir; kahverengi tonu ne kadar koyuysa dağ o kadar yüksektir. Daha alçak bölgeler ya bej renginde ya da yeşilimsi bir renkle şekillendirilir. Avusturya dahilindeki bölge sınırları da haritalarda tam olarak işaretlenir. Kiliser, kamp alanları, turistik yerler veya diğer özel mekanlar için semboller kullanılır. Beldelerin, nehirlerin ve göllerin isimleri de haritada yazılıdır. Ayrıca tüm renkler ve semboller, anlamlarıyla birllikte haritanın lejantında izah edilir. Demek harita uydulardan ve ölçümlerden kazanılan verilerden meydana gelir. Farklı renkleri, çizgileri, isimleri ve sembolleri gösterir. Bu unsurların anlamı bir lejantta izah edilir. Tekrar özetleyelim: Harita sanki yukarıdan çekilmiş bir fotoğraftır – kuşbakışı açısından, ama çizilmiş şekilde. Arazinin küçültülmüş ve basitleştirilmiş bir suretidir. Türüne ve kullanım amacına göre ayırılabilen farklı harita çeşitleri vardır. Örneğin gezi haritaları, yol haritaları veya gemilerin dümenciliğinde kullanılan deniz haritaları vardır. Ama haritalarda başka şeyler de ifade edilebilir. Örneğin iklim bölgelerinin dünyadaki tertibi hakkında bize farklı ısı bölgelerinin çizildiği bir dünya haritası bilgi verebilir. Buna benzer konuya ilişkin haritaların çok farklı içerikleri olabilir: mesela bir eyaletin vilayetlere göre ayırımı, dinlerin dünyadaki yayılımı, veya dünyanın farklı vejetasyon bölgeleri, ya da birçok diğer konular. 3. Haritayı okumak – sorun değil Harita neredeyse kitap gibi okunabilir, hem böylece şekillendirilen bölge hakkında çok şey öğrenilebilir. Daha önce tanımadığınız bir yerdeysiniz haritayı okuyabilirseniz yönünüzü daha iyi belirleyebilirsiniz. Bu amaçla farklı harita türlerinden birini seçebiliriz – hangi maksatla kullanacağamıza göre. Araba kullananlar, yayalardan farklı haritaları kullanırlar. Topografik harita da denilen bu tür haritalar, doğa da yönlenmemizde çok yardımcı olurlar. Bu haritalarda arazinin alçak veya tepeli olduğunu, hem de nehirlerin ve yolların nerede seyrettiğini öğreniriz. Buna benzer haritalarla bir geziye iyice hazırlanabiliriz ve yolumuzda yönümüzü bulabiliriz. O-Ton baba: „Evet, bakalım. Nerede olduğumuzu biliyoruz.” Haritayı okumak aslında zor değildir. Sadece bazı şekillendirme unsurlarını tanımamız gerekir. Önce haritanın nasıl yönlendiğini bilmemiz gerekir. Yani yönlerin ne tarafta olduğunu bilmeliyiz. Bugünkü modern haritalar zaten kuzeye göre ayarlanmıştır. Bu demektir ki, yönler her zaman aynı yerde bulunur – hem her haritada. Yani kuzey daima yukarıdadır. Doğu sağ taraftadır. Güney aşağıdadır. Batı ise sol taraftadır. Eğer üstünüzde pusulanız varsa haritayı tam doğa yönlerine uymak üzere tutabilirsiniz. Bu halde nerede bulunduğunuzu ve neleri gördüğünüzü daha iyi bir şekilde anlayabilirsiniz. O-Ton baba: „Şimdi tam doğru, yani kuzeye doğru.“ O-Ton oğul: „Yani biz kuzeye doğru bakıyoruz şimdi.“ O-Ton baba: „Orası kuzeydir. Harita şimdi tam kuzeye doğru ayarlanmış şekilde duruyor.“ O-Ton oğul: „O halde burası güney olsa gerek.“ O-Ton baba: „Güney burası. Bak! Kuzey, doğu, güney ve batı. Güneş nerede batar? Batıda.” Dikkatlice bakarsan haritanın kapağında veya bir kenarında rakamların basılmış olduğunu farkedersin. Orada 1:50.000, 1:250.000, 1:2.100.000 veya diğer rakamları görebilirsin. Fakat bu rakamların anlamı nedir? Onlar haritanın ölçeğini gösterirler. Ölçek daima rakam oranı olarak gösterilir. Haritada örneğin 1: 200.000 yazılıdır. Bu demektir ki: Haritadaki 1 cm, doğada 200.000 cm’ye denk gelir. Bu verilerin hesabını yapalım. 200.000 cm, 2.000 m’dir, 2.000 m ise 2 km’dir. 1:200.000 ölçeğinin anlamı şudur: Haritadaki 1 cm, gerçekte 2 km’ye denk gelir. Haritada iki beldenin arasındaki mesafe 6 cm’dir. 1:200.000 ölçeğine göre, bu mesafe gerçekte 12 km’dir. Yani ölçek, haritanın ve gerçeğin arasındaki büyüklük oranını santimetreyle tanımlar. Uzun bir mesafeyi kapsayan bir arazinin görünümü hakkında bilgilenmek istersek ufak ölçekli bir haritaya ihtiyacımız vardır. Örneğin 1:400.000 ölçekli bu Batı Avusturya haritası. Yani ufak ölçekli bir harita, geniş bir araziyi gösterir. Bu halde büyük şehirler bile ancak nokta olarak görülebilir. Fakat Avusturya’nın güneybatısındaki Graz gibi bir şehirde yönlenebilmek için daha büyük ölçekli bir harita gerekir, mesela 1:120.000 ölçekli bu harita. Haritada görülen alan gerçi daha dardır, ama öte yandan haritada görülebilen her şey daha büyük olarak şekillendirilmiştir.. Kesinlikle haritadaki bu çizgilerin anlamını da öğrenmek istersiniz. Harita üstten bakış açısından çizildiğinden dolayı dağları farketmek elbette mümkün değildir. Arazi yüksekliğinin değişen seyrini haritada şekillendirebilmek için belli bir yüksekliği temsil eden hatlar çizilir. Bu dağın etrafına belli bir mesafede tekrar tekrar bir hat çizilirse, yukarıdan bakış açısında da arazinin düz veya dik olduğunu gösteren bir desen meydana gelir. Hatlar biribirine ne kadar yakınsa, sözkonusu dağ o kadar diktir. Hatlar birbirinden ne kadar uzaksa, arazi o kadar düzdür. Haritada yükseklik hatlarının aralarındaki mesafeler renklerle işaretlenir. Böylece lejantı okuyarak yükseklik tam olarak anlaşılır. 4. Harita okumasında destekler Haritayı gerektiği gibi „okuyabilmek“ için haritanın lejantını tanıman gerekir. Genelde haritanın kenarında bulduğun lejantta haritada gösterilen bütün işaretler ve renkler izah edilir. Şöyle de denir: Lejant, haritanın alfabesidir. Bu Bavyera haritasında bir hayli farklı renkler, çizgiler, işaretler ve semboller vardır. Haritanın lejantında bütün bu unsurlar izah edilir. Örneğin şehirlerde kullanılan farklı yazı yüksekliğinden orada ne kadar insanın yaşadığını anlarsın. Lejant ayrıca haritanın farklı yükseklik tabakalarını hangi renklerle şekillendirdiğini izah eder. Yüksek dağlarla dolu Alplerin koyu kahverengi ve Bavyera’nın daha alçak olan bölgelerinin, örneğin Tuna’nın akışının, yeşil olarak gösterildiğini açıkça farkedebilirsin. Fakat karayollar, demiryolları, sınırlar veya nehirler için kullanılan farklı çizgileri de lejantta bulabilirsin. Nihayet özel mekanların, örneğin bir bataklığın, bir dağ geçidinin, havalimanının, manastırın veya bir sarayın sembolleri de haritanın lejantında izah edilir. Diğer haritalarda, örneğin Ingolstadt yakınındaki Manching’in şehir planında, lejantta başka şeyler de gösterilir ve izah edilir. Burada semboller çoğu kez şehir planındaki özel mekanları işaret ederler. Haritanın sembollerini kolaylıkla farkedebilirsin. Üstelik semboller haritada yazılı sözlerden çok daha az yer tutarlar. Mesela Manching’deki postaneyi bulmak istiyorsan, lejantta posta sembolünü yoklarsın. Daha sonra posta sembolünü haritada ararsın. Ve hemen Manching postanesinin nerede olduğunu öğrenmiş olursun. Arazilerin tertibi de lejantta izah edilir. Renklerin lejanttaki tanımlanmasıyla haritada ormanın veya sanayi bölgesinin nerede bulunduğunu hemen anlarsın. Çoğu kez lejantta haritanın ölçeği de bulunabilir. Buradaki ölçeğin 1:18.000 olduğu anlaşılır. Gördüğün gibi, semboller ve renkler her haritada aynı değildir. Bu durum haritanın kullanım amacına bağlıdır. Bu nedenle her haritanın kendine has bir işaret kılavuzu vardır, yani lejant. Ancak onunla haritayı tam olarak ve gerektiği gibi okuyabilirsin. Marie, Anna ve Max, anneleriyle yabancı bir şehire gelmişler. Güzel havadan faydalanarak bir parka gitmeyi arzu ediyorlar. Fakat parkın yolu nasıl bulunur? Yabancı şehirlerde de yolumuzu bulabilmemiz için şehir planı vardır. Şehir planına bütün caddeler, binalar, parklar ve meydanlar çizilmiştir. Cadde dizininin yardımıyla haritanın içerdiği her caddeyi bulmak mümkündür. Cadde dizini, şehrin bütün caddelerini gösteren uzun bir listedir. Fakat cadde isminin arkasındaki harflerin ve rakamların anlamı nedir? Onlar bize caddelerin ve binaların aranmasında yardımcı olurlar. O-Ton anne: „Bu hangi numaradır acaba?“ O-Ton çocuklar: „L10.“ O-Ton anne: „Şöyle çevirmemiz lazım.“ „Şimdi bakın, nereye gitmeliyiz?“ Her şehir planı bir çizelgeyle örtülmüştür. Plan kareleri de denilen kare şeklindeki alanlardan oluşur. Her karenin üst kenarındaki büyük harfin ve yan taraftaki rakamın sayesinde doğru bir deyimi vardır. Çocukların anneleriyle birlikte indikleri tren istasyonu, L9 plan karesinde bulunur. Park ise, L10 plan karesindedir. Yani parka gitmek için iki plan karesinden geçmelilerdir. Doğru yolda olduklarından emin olmak için ara sıra planı kontrol ederler ve dörtyollardaki cadde levhalarını planlarındaki cadde isimleriyle kıyaslarlar. Gördüğünüz gibi cadde planıyla bir yolu bulmak çok zor değil. İsterseniz kendiniz de deneyin. O-Ton baba: „Bakın, şimdi haritayı doğru kullanıyoruz her halde. Bu neredeyse kuzeyi gösteriyor …“ Haritalar ve pusula, dünyada yönlenmemizde bize yardımcı olurlar. Pusulanın nasıl çalıştığını bilirsen her zaman ve her yerde kuzeyin, doğunun, güneyin ve batının ne tarafta olduğunu ve hangi yönde ilerlediğini anlarsın. Gezilerde veya şehirde yolunu bulabilmek ve nerede olduğunun bilincinde olmak için haritalar vardır. Uygun ölçekli bir haritan varsa ve ayrıca cadde dizininin ve haritada veya onun lejantındaki bir işaretin nasıl yorumlandığını bilirsen dünyada dolaşırken çok daha rahat edersin.